19 Ekim 2009 Pazartesi

Kimse...

Artık gök yüzündeki hiç bir şey inandıramaz beni Aşk'ın varlığına
Ne kayan yıldızlar dileğimi gerçekleştire bilir nede bir başkası
Hiç kimse olamaz yarama merhem
Hiç bir tıp adamı çare olamaz derdime
Kimse inandıramaz beni kendine
Kimse güldüremez yüzümü yine

Her mevsim kış benim için
Kalbim buz tuttu çünkü
Kimse eritemez o buzu
Hiç bi sıcaklık
Cehennem bile..

Karanlık


Hiç bir muhabbet tat vermiyor artık bana
Hiç kimse çare olamıyor kanayan yarama
Kim dokunsa tenime kan fışkırıyor her yanımdan
Gözlerim bile parlamıyor artık canlı canlı
Onlar da vaz geçti yaşamaktan
Kalp atışlarımı da duymuyorum artık
Oda bıktı sanırım boşu boşuna atmaktan
Nereye baksam karanlık
Nereye gitsem kara bulutlar tepemde
Hep beni mi buluyor yanlışlar
Yoksa ben miyim asıl yanlış olan
Bilemiyorum..
Aslın da düşünemiyorum
Doğru olan ne onu bile bilmiyorum
Yaşamak mı ölmek mi?
Yoksa yaşarken ölmek mi?
Mutluluk ne peki?
En son ne zaman mutlu olmuştum
Ya da mutlu olmuş muydum
Olduysam neden terk etti beni
Suçlu ben miydim o mu?
Gitme deseydim dinler miydi ki beni
Hep benimle kalır mıydı?

Peki gel desem gelir mi?
Gelmiyor işte
O kadar gel dedim
Gelmiyor
Duymuyor beni
Yoksa mutluluk sağır mıydı
Duysa gelir miydi
Sanmıyorum...

İsyan ettikçe daha da kendine çekiyor beni karanlık
Belki de ben istiyorum karanlıkta olmayı
Bilemiyorum...
Karanlıkta kendimi buluyorum belki de
Karanlıkla kapatıyorum çirkinliğimi
Kalpsizliğimi,mutsuzluğumu
Umursamazlığımı...
Karanlık beni kendine çektikçe daha bir kendim oluyorum belkide
Daha bir benimsiyorum adaletsizliği
Haksızlığı,çaresizliği..

Artık duyma beni mutluluk
Gelme sakın!
İstemiyorum seni ve sahte tebessümlerini
İstemiyorum zamansız gelişlerini ve sormadan gidişlerini
Karanlık artık tek dostum
Karanlık artık tek aşkım
Beni olduğum gibi seven
Beni olduğum gibi yargılamadan kabul eden
Karanlık artık tek sırdaşım...

Hoşça kal Baba!


Bu sabah tuhaf hislerle kalktım yataktan
Değişen neydi bende anlamadım
Hemen banyoya koştum ve aynaya baktım
Seni gördüm suretim de
Seni gördüm baba!
Bu olamaz dedim kendi kendime
Olamaz!
Sana o kadar çok benziyordum ki bu imkansız
Yok etmem lazım bu sureti
Parçalamam lazım
Sana benzeyemem ben
Senin kadar çirkin olamam
Senin kadar kalpsiz
Senin kadar acımasız olamam
Neden Tanrım neden?
Neden ben!!

O an ne yapacağımı şaşırdım
Gitmeliydin karşımdan
Yok olmalıydın biran önce
Öldürmeliydim seni
Hayatımı tekrar mahvetmene izin vermeyeceğim baba
Vermeyeceğim!
Çocukluğumu elimden aldın gençliğimi de vermeyeceğim sana
Öldürmeliyim seni biran önce
Yok etmeliyim!
Ama nasıl?
Ne yapacağım şimdi
Ya ruhumu ele geçirirse
Ne yapacağım Tanrım
Ya hep kalırsa yüzü yüzümde
Ya hiç gitmezse..

Titremeye başladı tüm vücudum
Bu olamaz diyebiliyorum sadece bu olmaz
Titreyen dudaklarımla
Senin dudaklarınla baba
Bunlar benim dudaklarım değil
Benim dudaklarım bu kadar kocaman değil
Niye sırıtıyorsun ha ne var
Bakma bana o acımasız gözlerinle
Bakma!
Sırıtma!
Rahat bırak yüzümü git başımdan git!
Bu yaşlar senin olamaz
Bana ait olan tek şey bu yaşlar baba
Sen kalpsizsin çünkü
Senin gözyaşın yok baba yok!
Süzülüyorlar senin suretinde hissedebiliyor musun peki?
Acımı anlayabiliyor musun ha anlayabiliyor musun?
Hissede biliyor musun baba hissedebiliyor musun?
Hiç sanmıyorum baba çünkü sen hissedemezsin
Sen hissizsin,duygusuzsun
Sırıtma bana gülme
Kulaklarım çınlıyor kahkahandan
Yeterrr Yeterrr git ne olur baba git!!
Verdiğin acılar yetmedi mi ha
Ne istiyorsun yine benden?
Ne verdin ki istiyorsun?
Bana tek mirasın acı baba acı
Çok istiyorsan al onu da götür
Senden bana hiç bir şey kalmasın baba kalmasın!
Kalmasınn!!
Bir şeyler yapmalıyım yok etmeliyim seni
O iğrenç yüzünü
Evet iğrenç mide bulandırıcı yüzünü
Ben senin kadar çirkin değilim baba
Bu kadar çökük değil yüzüm
Bu kadar nursuz değil suretim
Ben sen olamam bana
Senin gibi acımasız olamam
Git lütfen git!
Sana verecek hiç bir şeyim yok git
Ama eğer çocukluğumla gençliğimi takas yapabileceksen
Geri ver bana çocukluğumu
Al gençliğim senin olsun
Al onu mahvet
Ama çocukluğumu ver baba
Gülücüklerimi geri ver
Saflığımı geri ver
Bisikletimi,bebeklerimi geri ver
Kiraz ağacını,erik ağacını geri ver
Salıncağımı geri ver baba
Annemi geri ver
Gülücüklerini geri ver
Silebilir misin baba acılarımı
Silebilir misin kalbimin göz yaşlarını
Sile bilir misin ha söyle
Konuş baba bakma öyle
Konuş!
Silebilir misin?
Silemezsin değil mi yapamazsın
Çocukluğumu geri veremezsin
Kendime inancımı,güvencimi
Kısa pantolonlarımı
Ağlama baba ağlama
Onlar benim göz yaşlarım
Acıma baba bana acıma
Kendine acı sadece
Beni rahat bırak
Dokunma saçlarıma baba
Kirletme onları da...
Git şimdi git lütfen rahat bırak yüzümü
Rahat bırak sahte tebessümümü
Rahat bırak göz yaşlarımı
Rahat bırak acılarımı
Tek mirasın onlar baba
Bırak bari onlar kalsın senden yadigar
Onlar kalsın ki senden daha çok nefret edeyim
Onlar kalsın ki senden daha çok iğreneyim baba
Git şimdi lütfen git
Beni benimle bırak
Tek mirasınla bırak
Veremeyeceksin madem çocukluğumu
Git şimdi
Defol git!
Gitttttttt!!!

Bana başka yol bırakmadın baba
Sen gitmiyorsun madem ben göndermesini iyi bilirim seni
Tek yumrukluk canın var baba tek darbelik
Tek yapmam gereken aynayı parçalamak
O zaman sonsuza kadar yok olacaksın baba
O zaman karanlığıma tekrar geri döneceğim baba
Bana bıraktığın tek mirasa
Hoşça kal baba Hoşça kal
Umarım bir gün sende hissedersin
Umarım bir gün sende ağlarsın
Belki o zaman beni anlarsın
Hoşça kal baba....

Siyah Bir Düş..


Bugün siyah olmalı her yer.. Gök yüzü gibi aynı simsiyah olmalı.
Odamın duvarlarını siyaha boyamalıyım bugün
Bütün beyaz elbiselerimi siyaha boyamalıyım
Siyah olmalı mor tokalarım, her ne kadar moru çok sevsem de
Siyah olmalı kahverengi ayıcığım
Siyah olmalı makyajım, siyah giyinmeliyim baştan aşağı
Siyah oje sürmeliyim, rujumda siyah olmalı...
Aynı gökyüzü gibi hüzünlü görünmeliyim
Siyah yaşlar akmalı bugün gözlerimden
İçinde siyah geçen bütün şiirleri okumalıyım bugün
Siyah ruhlarla doldurmalıyım odamı
Siyah düşlerle doldurmalıyım..
Siyah kokan şarkılar çalmalı bugün bilgisayarımda
Simsiyah hissetmeliyim bugün
Her zamanki gibi değil, daha farklı olmalı bugün
Daha bir siyah olmalı..
Nereye baksam siyah görmeliyim
Hiç bir renk karışmamalı düşüncelerime
Hiç bir renk baştan çıkartmamalı beni
Sadece siyaha aşık olmalıyım
Simsiyah kokmalıyım bugün
O en sevdiğim mor ayakkabıları da siyaha boyamalıyım
Yoksa bugün giyemem...

Siyah takılarla süslemeliyim vücudumu
Bilirsin ben süslü biriyim..
Siyah yazılar yazmalıyım bütün gün
Siyah siyah okumalıyım sonra
Kitaplığımdaki bütün kitaplar da siyah olmalı bugün
Karabasanlar basmalı her gözümü kapatışımda
Kapkara yerlere götürmeli beni
Simsiyah izler bırakmalı vücudum da
Simsiyah bir gölge gibi görünmeliyim aynada
Siyah kanatlar takmalıyım omuzlarıma
Siyah gökyüzüne bırakmalıyım kendimi
Süzülmeliyim özgürce havada
Kargalar kıskanmalı beni
Özgürlüğüme şaşıp kalmalılar..

Siyah olmalıyım bugün
Her günden daha da siyah
Siyah bakışlardan uzak
Sadece kendi başıma siyah olmalıyım
Siyah sözler söylemeliyim kendime
Canımı yakmalıyım sözlerimle
Hiç kimsenin yakamadığı kadar çok yakmalıyım bugün canımı
Siyah tırnaklarımla yolmalıyım kabuk bağlayan yaralarımı
Kan akmalı her yanımdan, çok acı çekmeliyim bugün
Yok etmeliyim bütün aynaları
Görmemeliyim fışkıran siyah kanları
Sonra da içmeliyim acılarımı
Kadeh kadeh içmeliyim
Şaraba karıştırmalıyım kanlarımı
Şarap mı daha lezzetli yoksa kan mı bilmemeliyim
Karışmalı tatlar birbirine
Acılarımı daha da arttırmalı bu düşünce
Yok etmeli beni, bitirmeli
Hissetmemeliyim artık hiç bir şeyi
Uyumalıyım yavaş yavaş
Simsiyah bir uykuya dalmalı ve bir daha uyanmamalıyım bugün....
Siyah bir diyara gitmeliyim sonra
Sonsuza dek orada kalmalıyım...

Aşk Dibe Vurmuş Kaldıran Yok!!


Aşk dibe vurmuş kaldıran yok..
Gönlüm hapislerde, Kefaletiyse ölüm..

Hiç kimse susturamayacak çığlıklarımı,
Hiç kimse...
Hiç kimse dindiremeyecek acılarımı..
Ne bugün susacak isyanlarım, ne de yarın..
Ne sen avutabileceksin gönlümü, ne de bir başkası..
Aynaya her bakışımda sessiz çığlıklarım yankılanacak odam da..
Yüzümde masum bir tebessüm olacak her dışarı çıkışımda,
Hiç kimse bilemeyecek kalbimdeki ağrıları,
Hiç kimse göremeyecek gözümdeki yaşları,
Hiç kimse hissedemeyecek içimdeki yangınları,
Ve, Hiç kimse anlayamayacak aslında bir ölü olduğumu...
Herkes gibi yaşayacağım çünkü..
Yeri gelince güleceğim
Yeri gelince eğleneceğim
Ama hiç bir zaman yaşanmayacak içimde bu duygular
Sadece gülen bir maske takacağım yüzüme
Diğerleri aldansın diye
'Özlem ne kadar da güçlüymüş' desinler diye...
Ama hiç bilemeyecekler gönlümün sürgünde olduğunu
Hiç anlayamayacaklar..

Sevgi denen titreşime müebbet verdim!
Kimse kurtaramayacak onu bu cezadan
Çünkü, Kefaleti sadece ' Ölüm'...
Ancak ölüm olacak kurtuluşu sevginin
İşte o zaman kavuşacak özgürlüğüne..
Belki bir jilet darbesinde olacak özgürlüğü,
Belki bir halat ucunda,
Belki de ecel yatağında..
Kimse hüküm veremeyecek..
Kimse bir tahmin yürütemeyecek
Ben bile...
Ama nasıl olsa bir gün kavuşacak özgürlüğüne
İşte o gün bende kavuşmuş olacağım sonsuz sevgiye...