6 Aralık 2009 Pazar

Hayalle Gerçek arasında...


Gece ansızın uyanıyorum
içimde bitmek bilmeyen bir korku
kalbim de durmak bilmeyen bir çarpıntı var
Ne olduğunu henüz anlayamıyorum
etrafa bakınıyorum sessiz ve korku dolu gözlerle
sanki bir şey çağırıyor beni yanına
hissediyorum ama göremiyorum
birden bir şey geçip gidiyor önümden
önceleri göz yanılması diye düşünüyorum
biraz dikkatlice bakınca aslında öyle olmadığını anlıyorum
odayı koridorun loş ışığı aydınlatıyor sadece
usulca kalkıyorum yerimden
korkuyorum ama deli gibi de merak ediyorum
yavaş ve sessiz adımlarla salona doğru yürüyorum
içimde anlamsız bir korku
yine de engel olamıyorum merakıma
korku dolu gözlerle bir şeyler görmeye çalışıyorum etrafım da
salona giriyorum sonra
her şey bıraktığım gibi
yarım kalan şarabım hala duruyor tezgahta
üşüyünce üstüme aldığım şal da koltukta
her şey normal geliyor o an bana
bir an da bir şey çarpıyor gözüme
bakıyorum dikkatlice ama anlayamıyorum ne olduğunu
daha da yaklaşmak istiyorum
korkuyorum
içimden saçmalama git ve bak bir şey yok diyorum
ama yine de korkuyorum
bilinçsiz bir şekil de salonun ortasına doğru ilerliyorum
ben yaklaştıkça daha bir büyüyor görüntü gözüm de
daha bir korkuyorum
ama yine de ilerlemeye devam ediyorum
tam camın önüne yaklaştığım da gözlerime inanamıyorum
ya ben hala rüya görüyorum yada aklımı kaçırıyorum
camdan bana bakan simsiyah upuzun saçları olan bir kız görüyorum
aslın da gözlerini göremiyorum ama bana baktığını biliyorum
ben de şaşkınlık içinde ona bakıyorum
oradan kaçmam gerek diye düşünüyorum ama kımıldayamıyorum
birinden yardım istemeliyim
ama ağzımı açıp bir şey söyleyemiyorum
adeta donmuş gözlerle ona bakıyorum
oda bana bakıyor
bir an da kımıldadığını fark ediyorum
çok ağır hareketlerle bana yaklaşıyor
kaçıp gitmem lazım
yardım çağırmam lazım
ama yapamıyorum
gözlerimi kapatıp içimden "bu gerçek değil" diye tekrarlayıp duruyorum
korkuyla gittiğini umarak tekrar gözlerimi açıyorum
ama gitmemiş
göremediğim gözlerini üzerime dikmiş
yavaşça bana yaklaşıyor ve ben engel olamıyorum
gözlerimden yaşlar süzülüyor sadece
ne kaça biliyorum ne konuşabiliyorum
orada öylece durmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum
burun burunayız
gözlerimi kapıyorum tekrar ve yalvarıyorum
"ne olur git rahat bırak beni"
ama o ne gidiyor ne de kımıldıyor
sadece bana bakıyor
ne yapacağımı bilemiyorum
o kadar çok korkuyorum ki o an orada ölebilirim
ellerini yavaşça bana doğru uzatıyor
yaşlar daha bir hızlı boşalıyor o an gözlerimden
ellerini yüzüme doğru uzatıyor yavaşça ve yaşlarımı siliyor
o kadar korkuyorum ki ne yapacağımı bilemiyorum
o yüzüme dokununca sonsuz bir huzur doluyor bir an da içime
gözlerimi kapatıyorum yavaşça
o kadar hafifim ki sanki yeniden doğdum
gözlerimi açıyorum tekrar
her yer aydınlanmış
koltukta buluyorum kendimi
yaşadıklarım hayal mi gerçek mi
bilemiyorum..