30 Kasım 2009 Pazartesi

Bugün Benim Doğum Günüm


Bugün benim doğum günüm
Nasıl da geçip gitti koskoca bir yıl
Ne ben ondan bir şey anladım ne de o benden
Yıllarımdan bir damla daha düştü hayatımdan

Kendimi çok boş hissediyorum
Dönüp geriye baktığımda hiç bişey göremiyorum
Geri de bıraktığım hiç bir iz yok
Gelecek günler de de bir fark olacağını zannetmiyorum

Bugün benim doğum günüm
Hiç bir fark hissedemiyorum
Sadece daha da nefret ve öfke doluyorum
Her geçen anın hesabını kime sormalıyım?
Bunca ızdırapın bedelinin kime ödetmeliyim?
Bilmiyorum...

Bugün benim doğum günüm
Hiç olmasını istemediğim bir gün bugün
Bitmesi için çabaladığım ama başaramadığım bir gün
Hiç olmamışım gibi davranmak istiyorum bugün..

Odamda doğum günü şarkısı dinliyorum
Ve dinlediğim son doğum günü şarkısı olmasını diliyorum
Herkes iyi ki doğdun derken
Ben kan ağlıyorum
Koca bir günü daha böyle bitiriyorum..

18 Kasım 2009 Çarşamba

Bir Şiir Yazmalıyım..


Bir şiir yazmalıyım
Ne sen olmalısın için de
Ne de ben..
Aşk şiiri olmalı bu ama
Kimseye hitap etmeden anlatmalı aşkı
Kinayelerle ..
Sevgi sözcükleri olmalı için de
Hiç bir zaman hissetmediğim şeyler hissettirmeli bana
Gizemli olmalı
Tutkuyu hissetmeliyim okurken
Sevdirmeli seni bana
Yaşlar süzülmeli gözlerimden
Nedenli,nedensiz..

Bir şiir yazmalıyım
İçinden aşk geçmemeli
Nefreti öğretmeli bana
Acı çekmeliyim okurken
Kan akmalı gözlerimden
Siyaha boyamalı bütün dünyayı
Kin duyurmalı hayata karşı..

Bir şiir yazmalıyım
İçinde ölüm olmalı
Sonu hissettirmeli bana
İçimi titretmeli okurken
Buz tutmalı her yanım
Mezar olmalı odam bana
Ölüm koymalı noktayı sona..

Baba..


Nefret etmek bile sevmektir demişti biri bana
Doğruymuş baba..
Meğerse senden ne kadar nefret edersem edeyim
Bir o kadar da seviyormuşum..
Bugün anladım...
Aynaya baktığımda yüzünü gördüm baba
Gülümsüyordun bana
İşte o an anladım içimdeki boşluğun sen olduğunu.
Bu yeri doldurulamaz bir boşluk baba.
Her ne kadar kızgın olsam da sana
Kısa süren iyi günlerimiz geldi bir anda aklıma
O günleri özledim baba..
Sıcak kollarını özledim..
İlk defa ağladım bugün baba
Yokluğuna ilk defa ağladım..
Meğerse aramıza koyduğum duvarlar
Şeffaf birer naylonmuş baba..
Bugün anladım senden nefret ederek kendimi kandırdığımı
O kadar çok arayıp sesini duymak istedim ki
Ama yapamadım baba
Cesaret edemedim buna..
Halbuki alıştım sanmıştım yokluğuna
Alışamamışım baba, becerememişim bunu da..
Şimdi kim bilir nereler de ne yapmaktasın baba
Bilmiyorum...
Lanet olsun ki bilmiyorum..
İşte bu yüzden artık kendimden daha çok nefret ediyorum...

1 Kasım 2009 Pazar

Yağmur..


sonbahar geldi yine
yapraklar gibi sararıp soluyorum gün be gün ben de
yağmurlar alıp götürüyor yine geriye kalanlarımı
ağız dolusu küfürler savuruyorum ardlarından
duymuyorlar beni nasıl olsa
öyle bir kök saldım ki odama
ne yağan yağmurlar ne de dökülen yapraklarım
engel olabiliyor bu sessizliğime
sessiz değilim aslında
fırtınalar kopuyor içimde
ama duymuyor beni hiç kimse
cevap veremiyorlar bu amansız çığlıklarıma
duymalarını da istemiyorum zaten
kimse girmesin istiyorum yalnızlığımla arama
hem şair de dememiş mi zaten yalnızlık paylaşılmaz diye
paylaşamam ben de hiç kimseyle ...

yağmur başladı yine
sonsuz bir öfke saçıyor yer yüzüne
alıp götürüyor yine geride kalanlarımı
baka kalıyorum sadece arkalarından
el sallıyorum sonrada usulca
beni unutmayın diyorum
unutmayın beni
ben sizi hep hatırlayacağım çünkü
hepinizin izi var yüreğimde
silmeye kıyamadığım siyah kirli izleriniz duruyor hala benliğimde...