15 Eylül 2011 Perşembe

"O"

O her şeyi kendi yanından görüp
Almak istediğini alır
Başka şey düşünmez
Beni unuturdu
Onun her anı heyecan dolu
Beni üzdüğü zamanlar bile
Yokluğunu hissetmek
Beni korkuturdu
Ben her şeyi onun için, onun
Yanında yaparken
O hepsine uzaktan bakardı bir yabancı gibi
Her sözümü dinliyor gibi
Beni kandırırken
İçinden geçen binlerce ses bastırırdı sesimi
O her günü yeni bir umutla
Bekler gibi görünür
Yarına inanmaz, beni avuturdu
Onun her anı heyecan dolu
Beni üzdüğü zamanlarda bile
Yokluğunu hissetmek

Beni korkuturdu...

Dinlenmeli!...

gül bebeğim

sen cennete uçtun ama
kokun sinmiş yatağıma odama
derin derin soluyorum seni
içime hapsediyorum seni
alışamadım bir türlü yokluğuna bebeğim...
geceler çok soğuk geceler sessiz
nasıl yaşarım şimdi ben sensiz...

gidişler...


gelişinle hayatıma kattığın renkleri gidişinle birlikte götürdün
hayatımın anlamı seninle birlikte gömüldü
sen gelince her şey nasıl mükemmel değil ama güzelse
sen gittikten sonra bir o kadar beter oldu
ardında sadece keşkeler bıraktın
keşke daha çok çabalasaydım
keşke daha mutlu edebilseydim
keşke... keşke... keşke...
hiç bir keşke geri getirmedi seni bana
her gece uyumadan önce rüyama girmen için dualar ettim
ama hiç gerçekleşmedi
neden rüyama bile gelmedin?
neden daha çok direnmedin?
neden sen ölmeliydin?
neden... neden... neden...
artık dua da etmiyorum yaşadığıma şükür de
sen gittin ama beni yarım bıraktın
şimdi tek umudun her neredeysen bir gün yeniden karşılaşabilmek
o zamana kadar beni unutma olur mu?

come back...

ve geri döndüm..
hiç bir şekilde memnun olmadığım hayatıma memnun olmadığım yazılarımla birlikte bir senelik bir aradan sonra geri döndüm..
daha hasta, daha depresif ve daha yorgun olarak...