28 Nisan 2013 Pazar

seni neden sevmiştim bilmiyorum

seni seviyorum
ama seni sevmeme neden olan bir şey var
bilmiyorum...

kaç geceler sessiz sensiz geçti
göz yaşlarımı içime akıttım
çığlıklar savurdum gök yüzüne
içimde kıyametler koptu
kimse bilmedi..

seni neden sevdiğime anlam veremiyorum
kalbimi söküp atmak istiyorum
kafamda ki anılar silinsin istiyorum
çık git artık bünyemden istiyorum
ama olmuyor

neden allahım neden istediğim hiç bir şey olmuyor
neden gidip de bana acı çektiren
aileme saygı göstermeyen
birisini seviyorum

neden onu kalbimden aklımdan söküp atamıyorum...

kimsenin bilmediği şarkılarda oturup ağlıyorum

sana büyük sözler etmem gerekirdi ama edemiyorum..

seni seviyorum..
seni sevmeme neden olan bir şey var..
bir şey var...
bilmiyorum...

bazen bir şarkı söylüyorum
taa derinden
aydınlanmaya çalışıyor içimde ki karanlık
karanlıklardan soruyorum seni
duvarlarla konuşuyorum...

hatırlar mısın beraber karanlıkları yenecektik
içimde ki şeytana karşı savaşacaktık
kimse olmayacaktı yanımızda
biz bize yeteriz diyorduk
sonsuza kadar mutlu olacaktık
beraber yaşlanacaktık
hatırlar mısın?
hatırlayamazsın
çünkü sen unutmaya sevdalısın...
bense sana..

şimdi içinde ki nefretini yüreğine at
gün gelecek bir gün hepsini bana kusacaksın!



23 Nisan 2013 Salı

di'li geçmiş...

Adını anmak güzeldi, 
kimselere hissettirmeden gizlice
Adını anmak...
Yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düşsel avuntularına sırt çevirip senden söz açmak...
Biraz gülünç, biraz sitemkar... 

Biraz da üzücü
Ama güzeldi...
Adının Türkçedeki anlamı özeldi...

İpe sapa gelmeyen davranışlarımız,

Birbirimize  bakışlarımız
yüzünde
Yüzyıllık bir hasreti gidermek 

güzeldi...

Güzeldi'li geçmiş zamanları düşünüyorum
şimdi...
Cümlelerimiz öznesiz...

Umursayan yok,

ve o son öpücük, tarih bilinci olmayan bir
aşkın mührüdür artık...

!!!

amma kanı bozukmuşsun be sevgili
giderken kendinin yanında anılarımı da çalmışsın
resimlerimi silmiş
maillerimi ele geçirmişsin
bir de gelmiş bana görüşelim diyorsun
bu saatten sonra kim inanır sana
kim görüşür seninle
kendini düşünen egoist şeytan!

bu şehre gelsen ne yazar
ne değişir?
istanbul'da hayatımı mahvettin
sırada bu şehir mi var?

yok ama o kadar da kolay değil
orada ki saf salak aşık öldü
hemde 27 kasımda sen öldürdün
ondan sonra ki 5 ay sadece ruhu vardı karşında
bu şehirde kendi küllerimden doğdum
ve sana kendimi yeniden yem etmem bunu o bencil kafana sok!

19 Nisan 2013 Cuma

FİN

seni çektim içime hava diye sen diye diye...


ne kadar da imkansız gibi görünüyordu senden vazgeçmek
öyle bir vazgeçtim ki gözlerinden
gözlerim bile şaşırdı
 ağlamadı...

o kadar çok yorduk ki birbirimizi
ne gidebildik ne de kalabildik
birimizin buna bir son vermesi gerekiyordu
o ben oldum...

içimde ne yangınlar çıktı
ne fırtınalar koptu
ellerim yapma dön diye yalvardı
ama dinlemedim
görmezden geldim her şeyi
arkama dönüp bakamadım bile
çünkü biliyordum
ellerimin yapamadığını gözlerim yaptıracaktı bana
"gitme" diyecekti
"gitmeyelim"...

o kapıdan tek başıma girdiğim o anı unutamıyorum bir türlü
ikimizi beklerken ev beni yalnız görünce hüsrana uğramıştı sanki
silindi bir anda bütün renkleri
küstü bana evimiz ne yapmaya çalıştıysam olumsuz yanıt verdi
ışıklar yanmadı mesela
su ısınmadı...
eşyalarımı toplayıp o kapıdan son kez çıkışımda kapı bile kapanmak istemedi
20 dk taksi bekledim ...

halbuki o evi ilk kuruşumuz dün gibi aklımda
ilk heyecanım benim
sen her ne kadar korkmuş olsanda
ilk evimiz bizim ilk yuvamız
 eve aldığımız her şey büyük bir heyecanla yerleştirilmişti yerlerine
oysa ne kadar da kolay yıkıldı her şey
ne kadar da kolay paramparça oldu

şimdi bir aşk pazılı gibiyim
büyük bir yanım eksik
ama dayanmaya çalışıyorum
her gün resimlerimizde ne kadar mutlu olduğumuzu görüp
yeniden o anlara dönüyorum
ve yeniden mutlu olmaya çalışıyorum..